13 Eylül 2008

MeY

şarap sen benim günüm güneşimsin
öyle bir dolsun ki seninle içim
bir bildik görünce beni sokakta
ne o şarap, nereye böyle desin"

"ey benim yakın dostlarım
beni şarapla besleyiniz.
kehribar rengindeki çehremi yakut gibi kızartınız.
öldüğüm zaman beni şarapla yikayiniz,
tabutumun tahtasını da asma kütüğünden yapınız!"

"bir yudum şarap bin dine değer nice
bir damlacığı bir çin'e değer koca
bin tatlı cana yeğdir ekşi üzüm suyum
kızıl renkli şarap bin zevke değer nice."

Asmayalim da Besleyelim mi?

Genelkurmay Başkanı’nın ‘Çoktandır idam olmuyor, bazı kişilerin idam edilmesi gerek’sozunun, "Asmayalim da Besleyelim mi"lerin
17 yasindaki Erdal Eren'in idam edilmeden once hapisanede gecen gunlerinde;
“Cezaevinde yapılan (neler olduğunu ayrıntılı bir biçimde öğrenirsiniz sanırım) insanlık dışı, zulüm altında inletildik. O kadar aşağılık, o kadar canice şeyler gördüm ki, bugünlerde yaşamak bir işkence haline geldi. İşte bu durumda ölüm korkulacak bir şey değil, şiddetle arzulanan bir olay, bir kurtuluş haline geldi. Böyle bir durumda insanın intihar ederek yaşamına son vermesi işten bile değildir. Ancak ben bu durumda irademi kullanarak ne pahasına olursa olsun yaşamımı sürdürdüm. Hem de ileride bir gün öldürüleceğimi bile bile”...
Kız kardeşine, “Seni biraz kızdırdığımı yazıyorsun. Fena mı? Havalar iyice soğudu ama kızarsan üşümezsin. Ben burada üşüyünce (kızamadığım için) ‘Koşar adım’, ‘marş marş’ eğitim yapıyorum.”

Babasına, “Mektubunda bu acıya dayanamayacağını söylüyorsun. Ben nice dayanılmayacak acılara dayanıldığına tanık oldum. Kaldı ki sen güçlü bir insansın. Kendini kapıp koyvermediğin sürece ve biraz da benim bakış açımla bakmaya çalışırsan böyle bir şey olmaz inancındayım”

yazmasinin ustunden tam 28 yil gecti. Ama Erdal Eren gibi nicelerinin annelerinin gozyaslari gecmedi.
Ece Temelkuran'in dedigi gibi; 12 eylul'unuz kutlu olsun!

Daha neler olmus 12eylul 1980'de:

  • 650.000 kişi gözaltına alındı.
  • 1 milyon 683 bin kişi fişlendi.
  • Açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı.
  • 7 bin kişi için idam cezası istendi.
  • 517 kişiye idam cezası verildi.
  • Haklarında idam cezası verilenlerden 50'si asıldı (26 siyasi suçlu, 23 adli suçlu, 1'i Asala militanı).
  • İdamları istenen 259 kişinin dosyası Meclis'e gönderildi.
  • 71 bin kişi TCK'nin 141, 142 ve 163. maddelerinden yargılandı.
  • 98 bin 404 kişi örgüt üyesi olmak suçundan yargılandı.
  • 388 bin kişiye pasaport verilmedi.
  • 30 bin kişi sakıncalı olduğu için işten atıldı.
  • 14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı.
  • 30 bin kişi siyasi mülteci olarak yurtdışına gitti.
  • 300 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.
  • 171 kişinin işkenceden öldüğü belgelendi.
  • 937 film sakıncalı bulunduğu için yasaklandı.
  • 23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu.
  • 3 bin 854 öğretmen, üniversitede görevli 120 öğretim üyesi ve 47 hâkimin işine son verildi.
  • 400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi.
  • Gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
  • 31 gazeteci cezaevine girdi.
  • 300 gazeteci saldırıya uğradı.
  • 3 gazeteci silahla öldürüldü.
  • Gazeteler 300 gün yayın yapamadı.
  • 13 büyük gazete için 303 dava açıldı.
  • 39 ton gazete ve dergi imha edildi.
  • Cezaevlerinde toplam 299 kişi yaşamını yitirdi.
  • 144 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.
  • 14 kişi açlık grevinde öldü.
  • 16 kişi -kaçarken- vuruldu.
  • 95 kişi -çatışmada- öldü.
  • 73 kişiye -doğal ölüm raporu- verildi.
  • 43 kişinin intihar ettiği bildirildi.

Sayin darbe destekcileri, ergenekoncular ya da sadece laikligi koruyoruzcular; buyrun bir de burdan yakin.