30 Aralık 2009

Cant change what Happened

Ali Hikmet Karayel...
26 aralik 2009 aksami, bir arkadasinin dogum gunu (yani benim) kutlamasina katilan A. H. Karayel, gece her zamanki gibi baska bir barda muzik dinlemek icin arkadaslarindan ayrilir. Eve donerken beni alin der, her zamanki gibi. Ama bu sefer arkadaslarini beklemeden terkeder tek basina gittigi bari. Taksiye biner ve Hisarustu'ne gider, oturdugu mahalleye. Sonra, nedendir bilinmez ama, kopru yoluna girelim der, taksici soylenir kopru yoluna girecektik madem neden Hisarustu'ne kadar geldik diye. Sen devam et der A. H. Karayel. Koprudeyken, midem bulandi arabayi kenara ceker misin der. Taksici olmaz yasak diye cevap verir. Bogazima yapisti zorla durdurdu arabayi dersin der A. H. Karayel. Taksici arabayi durdurur durdurmaz sir olur gider A.H. Karayel. Her zamanki gibi "sir" olur... Cep telefonunu, cuzdanini ve kazagini takside birakir. 10 dakika sonra arkadasi arar onu ama taksici acar. Durumu anlatir. Arkadaslari kopruye gider, gider ama inanmazlar, inanamazlar. Ta kiii, ta ki sabah Istinye'de basket potalarinin hemen onunde, denizde cansiz bedeni bulunana kadar... Yureginin, beyninin, enerjisinin hicbir zaman sigmadigi bedeni...

Yasama dair en ufak istegi kalmamis bir anne, guclu olmaya calisan bir baba, inanamayan arkadaslar, keskelerle dolu dostlar kalir geride. Hiii bir de sacma sapan gazete haberleri. Hepsi yalan, hepsi ruhsuz hepsi magazinsel...


Ahhh be Hikmet, pazartesi gunu okulda toplasicaktik, tiramisu yiyecektik, siskolar ve zayiflar diye dalga gececektik, sarap icecektik. Pazartesi biz hepimiz okuldaydik gene. Ne sarap vardi ama ne tiramisu ne de kahkaha. Gozyasi vardi sadece, hepimiz ordaydik ama sensizdik artik.

Bir sarki kaldi kulaklarimizda geride "Can't change what happened" bir de senin meshur sozun;
"YAPCAK BİŞEY YOK"!!!