30 Kasım 2007

ATLAS


Kac zamandir ilk defa bir seyler yazabiliyorum buraya ama maalesef guzel seyler yazamicam bugun.

Sabah guya okulum olmadigi icin, cay icerken haberleri okuyup kendimce keyif yapmak istemistim. Sonra flas haber olarak butun haber sitelerinde ucak kazasini gordum. Isparta'ya mi gidiyormus yoksa Isparta uzerinden gecerken mi kaza yapmis vs. vs merakla okudum her seyi ve Isparta'ya inis yapmasina dakikalar kala dustugunu ogrendim. Ispartali arkadaslarim geldi aklima. Ucakta bulunanlardan bir kisminin da adi aciklanmis. Hic yapmam ama acip listedekilerin isimlerine bir bakiyim dedim. Sonra "Engin Arik" adi dikkatimi cekti. Bu ismi biliyordum ama cikaramadim o an. Bizim bolumde bir Engin abi vardi ama onun soyadi neydi ki? diye internette ararken tanidim Engin Arik'i. Fizik profesoruydu bizim okulda. Baktim baska Engin Ariklar da var internette. Konduramadim bizim okuldaki hocaya. Baska Engin Arik'tir dedim.

Elbette bir baskasi ya da o, sonucta yiten bir hayat soz konusu ama ne bileyim daha iki gun once okulun merdivenlerinde karsilastigi birine konduramiyor insan.

Ve sonra haberler gelmeye basladi tek tek. Tum televizyonlar kazadan bahsetmeye basladi. Ve Suleyman Demirel Universitesi'ndeki bir sempozyum icin oraya giden 6 fizikciden. 3'u Bogazici'nden.

Ustelik biyomedikal muhendisligi yuksek lisans ogrencisi bir kisi daha o ucaktaymis.

Olum bu kadar yakinimizda iste ve bizim buna karsi tutunacak hicbir dalimiz yok. 1.5 aylik bebegi bile annesinin kucagindan alabiliyor. Geriye ne kaliyor? Ne kaliyor biliyor musunuz? Uretilen komplo teorileri. Beni en cok da bu uzuyor. Yetkili kisiler herhangi bir aciklama yapmazken bir takim sahislarin kendi kendilerine urettikleri senaryolar. Bir rahat birakin insanlari artik...

Hepimizin basi sagolsun!

Hiç yorum yok: