25 Ocak 2007

Anlamak İstememek

Ugur Mumcu olduruldugunde henuz ilk okul siralarindaydim. Evet taniyordum onu ama sadece kitapliktaki bir kac kitabin ustunde adi yazan biriydi benim icin. O zamanlar egitim ogretim hayatini ogretimden ibaret sanip dilbilgisi kurallarini ogrenmeye calisiyor, matematik sorulari icinde boguluyor, tarih ezberliyordum. Belki tam “anlamamistim” o zamanlar bir gazetecinin oldurulmesinin “ozgurluk” icin nasil bir darbe olacagini. Yakilan mumlarin, "ugur mumcular olmez" demek oldugunu biliyordum ama aydinlik bir Turkiye icin oldugunu anlayamamistim.
Dedim ya henuz ilk okuldaydim...

14 yil gecti aradan. Buyudum. Ilk okul siralarinda degilim artik ama ilk okul siralarindaki o bilincsiz de degilim. “Anliyorum” artik.

Egitim-ogretimde egitimin onemini anliyorum. Sadece okulda olmadigini, egitimin asil yasarken ogrenildigini biliyorum hem de orneklerle. Ugur Mumcu’yu anliyorum artik, vurulduk ey halkim unutma bizi'yi. 14 yil sonra neden Ugur Mumcu’yu andigimizi ve daha yillarca anmamiz gerektigini anliyorum.

14 yil sonra Turkiyeli bir Ermeni oldugunu soyledi diye, sirf Turkum demedi diye, Turkiye’yi senden benden hatta katilinden bile daha cok seven bir gazeteci haince olduruluyor ve ben bu durumun ehemmiyetini anlayabiliyorum. bir donem, almanya’ya calismaya giden binlerce turk’un almanya’da dogan cocuklari gibi diyorum. Almanyali Turk cocuklari nasil ki alman olmaya zorlanamazlarsa Dink’ten de kendi milletini, ozunu inkar etmesi istenemezdi. Zaten Turk olsun olmasin, ben, “Fransa’daki yasa tasarisi kabul edilirse gidip turkler ermeni soykirimi yapmamistir” lafini soyleyen birinin bu milleti ne kadar sevdigini anliyorum.

Yasasin halklarin kardesligi” “hepimiz ermeniyiz” “ne mutlu turkiyeliyim diyene” derken artik dil, din, irk, renk, mezhep hatta cinsiyet ayrimlarina son verip sadece yurtta baris, cihanda baris istendigini anliyorum. Ortak amacin; zamaninda her milletten yeterince kan dokuldugu, artik daha fazla kan akitilmak istenmedigi oldugunu, torunlarimizin da bizler gibi dedelerinden bahsederken “bu topraklar ugruna olduler” yerine “bir arada baris icinde yasadilar” dedirtebilmek oldugunu anliyorum.

Bir zamanlar kucuktum ve ugur mumcu cinayetinin insan hak ve ozgurlukleri icin ehemmiyetini anlayamamistim.

Peki ama herkes mi kucuktu. Hrant Dink cinayetinin ardindan bir cetenin oldugu bu kadar belli iken cikip milliyetci duygularla islenmis bir cinayettir aciklamasini yapanlar hic de kucuk degiller. Hrant dink’e “turklügü asagilamistir” damgasini vuranlar da ya da “bir dost” vasitasiyla alenen onu tehit edenler de.
Trabzon’da gencler linc edilmeye calisildiginda da kucuk degillerdi, bir papaz vuruldugunda da. Onlar, Ugur Mumcu olduruldugunde, aslinda dusunce ozgurlugunun vuruldugunu anlayabilecek kadar buyuklerdi.

O zaman butun bu olanlari arkasindaki gercekleri, yarattigi tehdit ve tehlikeleri ve durumun ciddiyetini nasil anlamazlar.

Yok yok anlamamak mumkun degil. Bu olsa olsa cikarlari dogrultusunda “anlamak istememek”.

Hiç yorum yok: