28 Ocak 2010

Ne o Sarap nereye boyle?

1 ay oldu...
Ama hala inanasim gelmiyor. sanki bolume gittigimde onu gorucekmisim gibi geldigi icin, gercekle yuzlesmemek icin nadiren okula gidiyorum artik. Zaten bir turlu gecmeyen oksurugum geceleri bir kac saatlik uykumu da elimden aldigi icin ancak sabaga karsi uyuyabiliyorum. Bu da sabahlari uyanamama neden oluyor.

Inananiyorum evet! Kar topu oynadigimizda sanki birini daha aramamiz gerekiyor gibi geliyor. Ya da basket maci yaptigimizda... Sarap ictigimzde de... o kadar ozdeslesiyor ki Omer Hayyam'in dizeleri geliyor aklima;

Şarap sen benim günüm güneşimsin!

Öyle bir dolsun ki seninle içim.

Bir bildik görünce beni sokakta:

Ne o şarap nereye böyle? desin.


Olaylara karsi tepkim biraz daha azaldi sanki ama insanlara tahammül derecem de gitgide daraliyor. Haftalardir gormedigim ve zorunlu olmasak gorusmeyecegimiz birinin, ilk gorusmemizde bana sinav notunu soylemesi mesela... Zerre kadar ilgilendirmiyor beni. Bir de 25 yasina gelmis ama hala arkadaslariyla bile konusurken "bana su bardagi VEYİY misin?" diye konusan insanlara tahammul edemiyorum. Eger bu bir kusursa evet en buyuk kusurum tahammulsuzluk...

Sonra bir de su dusunce var tabii. En yakin dostlarimi dusunuyorum. Onlardan birini kaybetseydim aklimi yitirirdim sanirim. Sonra onun en yakin dostlarini dusunuyorum. Ve dusundukce icinden cikilmaz bir hal aliyor durum.

Sonra acaba alkolun etkisi var mi diyorum. İckiliyken yapilacak seyler;
-Eski sevgiliyi arayabilirsin mesela ya da mesaj atabilirsin
- Gidip platonik askina onu sevdigini soyleyebilirsin
- Hic tanmimadigin biriyle sabah edebilirsin geceyi
- Ya da cep telefonunu cuzdanini kaybedebilirisn, hatta ayakta duramayip dusebilirsin bile
ama
- hayatina son vermeyi dusunmeyeceksin asla! Kopruden uzak durucaksin ya da ilaclardan.

Ve hayattan keyif almadigin zamanlarda istersen kendini sigara ve ickiye bogacaksin ama hicbir zaman kacisi bir secenek olarak gormeyeceksin...

Hiç yorum yok: