29 Ocak 2010

Yüzde Bir

Coookkk sevdigim bir arkadasim askerden geldi. Kendisi hem antimilitarist hem 32 yasinda hem de uyumayi seven biri oldugu icin dusuncelerini tahmin edersiniz az-cok

Her gunu tekk tek saydim dedi. Sizin o onemsemediginiz gunlerin her birini biliyorum ben dedi.
Banyo yapmak icin 150 metre yürümek, bir ara sicak su bulunmadigindan haftada bir banyo yapmak, sicakta deli gibi terleten sogukta donmana en ufak engel olmayan kiyafetler giymek. Sabah havanin en soguk oldugu saatlerde 4-6 arasi nobetleri. astlar-ustler. Sadece gorunen sorunlari.
Bunu disinda 600 kisi icinde baska doktorun bulunmamasi. Ben fizik doktoruyum, normal bildiginiz doktor degil bile desen bilegim agriyor suna bir bakiversen diye sana gelenler.
Sevgisizlikten ve acliktn birbirlerini boyunlarindan opup, eski maceralarini birbirlerine anlatirken, yüzde yüz karim bakire olmali mentalitesi. Darwin teorisine inancin yuzde sifir olmasi ve azimle baliklar, evrimlesme, zaman falan diye anlatan arkadasima madem oyle biz neden yuzemiyoruz sorulari...

Sonunda farkediyoruz ki bizler kapali bir fanusun icinde yasiyoruz aslinda. Turkiye bizden olusmuyor. DTP'nin kapatilmasini cahilce destekleyen, Darwin'i deli olarak goren, müslüman, türk ve erkek olmayanlari yok sayan, 30 yasindaki bir erkegin evli ya da nisanli olmamasina saskin gozlerle bakan, nenden-sonuc aramayan bir toplumuz biz.

Bebekten katil, bir katilden de tv yarisma programina juri yapabilen posta okuyan bir toplumuz hem de...

Hiç yorum yok: